NiğdeLive-Niğde Hakkında-Niğde Haberleri

romatarihi

      Sezar'a(M.Ö.100-M.Ö.44) M.Ö.44'te Senato içinde bir süikast hazırlanıp,23 yerinden hançerlernerek,feci şekilde
 öldürüldü.Bu sıralar 57 yaşında olan Sezar ilk hançer darbesinden sonra arkasına baktığında,evlatlığı
Brütüs'ün de hançerini kaldırıp saldırmakta olduğunu gördü.Sezar bunu beklemediğinden kendini tutamayıp:
      -"Sende mi oğlum Brütüs?" diyerek,kendini hançerlere teslim etti.        Roma krallık devrinde(M.Ö.753-M.Ö.510) Samnitlerin hucumuna uğramıştı.İtalya'da birlik kurmak
isteyen Roma uzun yıllar bu kavim ile mücafele etmek zorunda kaldı.Roma-Samnit savaşlarında başarı
gösteren genarellerden biri de Dentatus idi.Samnit elçileri Dentatus'un huzuruna girdiklerinde genaral
tahta bir iskemle üzerine oturmuş,tahta bir çanakta şalgam yiyordu.Elçiler Dentatus'un önüne altınları
serdiklerinde,genaral şöyle diyordu:
      -"Ben altın sahibi olmaktansa,altınlara sahip olan insanlara sahip olmayı seçerim".       Romalılar savaşa giderken kafes içinde kutsal saydıkları piliçleri de beraberlerinde götürürlerdi.
 şayet piliçler kafes içindeki yemleri yememiş iseler,bu iyiye işaret sayılmazdı.Klodius zamanında Drepene savaşına
 giden Romalı'lar,piliçlerin yemleri yemediklerini imparatora bildirince,Klodius:
      -"Mademki yem yemiyorlar,bari su içsinler" diyerek,hayvanları denize attı.       Sezar M.Ö50 yılında Roma üzerine yürüyordu.Senatoda bir korku ve heyecan vardı.Senatör Çiçero
yaptığı bir konuşmada:
     -"Sezar yaklaşmaktadır.Onu askerimiz varmıdır?" diye sorduğunda Pompe oturduğu yerden bir gurur ve
gösterişle:
     -"Endişe etmeyiniz,İtalya'nın neresinde olursam olayım,ayağımı yere vurduğum zaman oradan ordular fışkırtırım" dedi.
Ne var ki Sezar'ın ilerlemesine kimse engel olamıyordu.Fırsatı kaçırmayan Çiçero,Kosül Pope'ye yaklaşıp
 şöyle dedi:
     -"Haydi bakalım,şimdi ayağını yere vur".       Pontus kralı Mitrat'ın babası Dikran,Roma'ya karşı isyan etmişti.(M.Ö.98) Gururlu ve kibirli bir kimse olan Dikran
 Roma ordularını küçük görürdü.Roma orduları ile savaşa tutuşacağı sırada,yanında bulunan genarellerine:
     -"Bunlar bir elçilik heyeti ise çoklar,eğer savaş edecek askerlerse pek azlar" diyordu.Roma  askerleri
 nehri geçmiş ve Dikran'ın ordusuna saldırmıştı.Durumun hala ciddiyetini anlayamayan Dikran şöyle diyordu:
     -"Bu askerler yanımıza gelmeye nasıl cesaret ediyorlar".        Roma İmparatoru Vespasiyanus(68-79),Romayı imar etmek için halktan çok vergi almaya başlamıştı.
Hatta bir ara imparator tuvaletlerden bile vergi almaya başlayınca,oğlu Titüs buna üzülmüştü.Oğlunun
üzüldüğünü gören Vespesiyanus,tuvaletlerden elde ettiği paraları Titüs'ün önüne atarak:
     -"Bak bakalım bunda kötü koku var mı?" demişti.       İmparator Klodyus içkici ve eğlenceye düşkün biri idi.Karısı Meselina ise bir fahişe idi.Bu kadın
 geceleri kılık değiştirip,bir genelevde çalıimaktan dahi çekinmemişti.Üstelik Roma'nın yakışıklı erkeklerinden
 biri olan Siryus ile de metres hayatı yaşıyordu.Mesilina,kocasının başka bir yere gitmesinden yararlanıp
 Siryus ile evlenmekten çekinmedi.Düğün merasimine senatörler,genareller ve yüksek rütbeli devlet memurları
 katılmıştı.Bu rezilliğe dayanamayan Klodyus'un özel yazıcısı,doğruca imparatorun bulunduğu vilayete
 giderek durumu bildirdi.Narsis,huzuruna girdiği Klodyus'a şöyle diyordu:
      -"Ey Klodyus,şu anda bir dul olduğunu biliyormusun?Seneto ve ordu Siryus ile karın Meselina'nın
 düğününde bulundu.Eğer acale etmezsen,Roma dönüşünde iktidar koltuğunda Siryus'u göreceksin".
      Klodyus hışımla Roma'ya dönmüş karısı ile aşığını feci şekilde öldürmüştü.      M.Ö.49'da Sezar Anadoluya geldi.Buradan Mısır'a geçen Sezar,tekrar Anadoluya dönüp,Partlar'la savaştı.
Uzun yıllar Doğu'da kalan Sezar,Romadan dostlarından aldığı bir mektupta,kendisine bu kadar zamandır
neler yaptığı soruluyordu.Sezar dostlarına şu kısa cevabı verdi:
     -"Geldim,Gördüm,Yendim".       Cumhiriyet devrinde Goluvalılara "Gallia",savaşında mağlup olan Roma,yedi ay kuşatma altında kalmıştı.
Roma bu kuşatmadan ancak altın karşılığında kurtulabilecekti.Altınlar tartılırken Goluva kumandanı kılıcınıda
teraziye koyarak,kılıcın ağırlığı kadar fazladan,altın istemişti.Roma bunun anlaşma şartlarına uymadığını
söyleyince,Golivalı kumandan şöyle cevap verdi:
     -"Vay mağlupların haline".