mogoltarihi
BÖYLE BİR OĞLUM OLMALIYDI
Cengiz Han ile Celalettin Harzemşah,1219 yılında Sind kıyılarında müthiş bir şavaşa tutuşmuşlardı.Celalettin Harzemşah önüne gelen Moğolları kılıçtan geçirip,yüz metrelik bir yardan atı ile beraber
kendini Sind nehrine attı.Yüzerek karşıya geçen Celalettine hayran olan Cengiz Han,şöyle dedi:
_"İşte,Cengiz Hanın'da böyle bir oğlu olmalıydı".
CUCİ
Cengiz Han'ın en büyük oğlu Cuci Han,1227 yılında babasından altı ay evvel Volga kıyılarında ölmüştü.Bir gün Cuci Han oğlu Batu Han'a:
_"Söyle bakalım Batu Han,babam Cengiz Han dünyanın yarısını işgal etti.Diğer yarısında Makedonyalı
İskender'in elindedir.Sen nereleri alacaksın" dediğnde,Batu Han şöyle cevap verdi:
_"Büyük İskender'in elindekileri"
ALLAH HER TARAFTA VARDIR
Cengiz Han 1219 yılında Buharaya girdi.Halk büyük caminin yanında toplanmıştı.Cengiz Han,yanındabulunan hocaya dönüp camiyi gösterek:
_"Burası hükümdarınız Sultan Mehmed'in evi mi?"dedi.Hoca ise:
_"Hayır orası Allahın evi camidir" diye cevap verince Cengiz Han şöyle dedi:
_"Tanrının evi insanın yüreğidir.Siz,yüreğinizi kötülüklerle dolduruyorsunuz,sonra da Tanrıya
koca koca evler yapıyorsunuz.Eğer Tanrı sizi sevseydi,sizin yardımınıza gelirdi".Bondan sonra Cengiz Han
hocanın başındaki sarığın ne olduğunu sorunca,hoca da Hacca gittiğini ve onun için bu sarığı sardığını
söyledi.Cengiz Han buna da kızmış ve şöyle demişti:
_"Allaha dua etmek için Mekke'ye gitmeye lüzum yoktur.Allaha burada da dua edebilirsiniz.Zira Allah
her tarafta vardır"
(Kaynak,Vasili Yan,Cengiz Han)
BENİM DE ALLAHIM VAR
Harzemşah Muhammet Cengiz Han'a ait büyük bir kervana el koyduğu gibi,450 kişiyi de katlettirmişti.Bu olayı öğrenmek isteyen Cengiz Han,İbni Kefreş adında bir elçi gönderdi ise de,bu da öldürüldü.
Buna kızan Cengiz Han,bir tepeye çıkıp üç gün dua etti ve ondan sonra ellerini havaya kaldırıp:
_"Ey Harzemşah Muhammed,sen benim kervanımı soydun,elçilerimi öldürdün.Sen askerlerine güveniyorsan
ben de Allah'a güveniyorum,savaşı sen istedin ve senin dediğin olacak"
O MOĞOLDUR
İbnül Esir ile İbnül Ferec'e göre Moğol korkusu bütün dünyayı kaplamıştı.Bu alimlare göre birMoğol askeri,külahını yüzlerce Harzemli ortasına atsa,hepsi kaçışırdı.Bir gün bir Moğol 17 Harzemli
ile karşılaşır.Moğol hepsini bağlarken,içlerinden biri"O,bir kişi biz 17 kişiyiz.üzerine atılıp onu öldürelim "dediğinde,hepsi birden:
_"Olmaz öyle şey,o Moğoldur"diye cevap verdiler.
CENGİZ HANIN SON SÖZLERİ
Reşidüdin'e göre Cengiz Han,1227 yılının Ağustos ayında gözlerini dünyaya yummuştur.Son sözlerişu oldu:
_"Eh,artık büyük rüya bitti ve bana da yol göründü.Her günün gecesi vardır ve bir ışık sönecektir.
Taht üzerinde oturanlarda,kuru tahtaya yaslananlarda günün birinde kuru bir kalıba dönecektir.Ne mutlu
o insanlara ki,kapanan günden ışık alırlar ve gecelerini aydınlatırlar.Siz o mutlu kişilerden olup
benim ölümümden bir şeyler öğrenin.Aranızda post kavgası olmasın,beni doğduğum Burhan Haldun dağlarına
gömün"
BUNLAR ALEMİN FAZLALIKLARIDIR
İlhan'lı hükümdarı Hülagü Han(1256-1265) Suriye seferinden dönerken,yolda bir sürü saçı sakalıbirbirine karışmış,üstü başı perişan pejmurde kılıklı kişiler gördü.Yanında bulunan alim Nasirüddin Tusi'ye:
-"Kim bu acaip kılıklı kişiler?" diye sorduğunda,Nasiriddin Tusi'de şöyle cevap verdi:
-"Dünyada dört sınıf halk vardır.Bunlar tacirler,sanatkarlar,çiftçiler ve beylerdir.Bu acaip kılıklı
kişilerde bu dört sınıfın dışında kalanlardır.Anlayacağınız alemin fazlalıklarıdır".Hulagu Han bu sözlerden
sonra:
-"Öyleyse kesin hepisini" diyerek acaip kılıklı kişileri öldürtmüştü.
SENDEN EVVEL HANGİ HÜKÜMDAR YAPMIŞTIR
İlhalı hükümdarı Abağa Han(1265-1277) büyük bir ordu ile Anadolu'ya girip etrafı yakıp yıkarakBaybur'da geldi.Abağa Han Bayburtta iken bir ihtiyar huzuruna alınmasını istedi.Uzun bir uğraşmadan sonra
huzura zorla alınan ihtiyara hükümdar:
-"Derdin nedir,ne istersin?" dediğinde,ihtiyar şöyle konuştu:
-"Ey yer yüzünün hükümdarı.Düşmanların senin mamleketine girdiği halde,halkına bir şey yapmadı.Sen ise
Anadoluya girdin,etrafı yakıp yıktın,binlerce kişiyi öldürüp esir ettin.Acaba senin bu yaptıklarını
senden evvel hangi hükümdar yapmıştır?".
Abağa Han bu sözlere kızmış olmakla beraber ihtiyara bir şey yapmadığı gibi,yanında bulunan
binlerce esiride serbest bıraktı.
KEMİK TEPELERİ
Harzemşah sultanı Muhammed Han,Çin'in Moğolların eline geçmesine inanamadı.Bu haberin doğru olup olmadığını inceletmek için Seyyid Bahaeddin-i Razi başkanlığında bir heyeti Çin'e gönderdi.Bu heyetin
izlenimleri şöyle nakledilir:"Harzemşah elçileri Çin sınırına vardıkları zaman,çok uzak mesafeden bembeyaz
bir yığın gördüler.Önce bunu karla kaplı bir tepe sandılar.Sonra burada bir tepe olmadığını,Moğol askerlerinin
öldürdüğü Çinlilerin kemikleri olduğunu öğrendiler.Bir süre gittikten sonra toprağı insan kanından simsiyah
olmuş bir bölgeye geldiler.Bu siyahlık kilometrelerce devam ediyordu.Pekin'e vardıklarında kale burçlarının
dibinde bulunan kemik yığınlarının da,Cengiz Han'ın Pekin'i ele geçirdiği zaman,Moğol askerlerinin eline
geçmemek için kendilerini burçlardan atarak ölen 20.000 kadın ve kıza ait olduğunu öğrendiler."
BİZE İLİM DEĞİL SAVAŞ LAZIM
1219 Yılında Moğollar Buhara'yı aldılar.Cengiz Han at üstünde olduğu halde Ulu Cami'ye girdi.Camide bulunan müslümanlara ağır hakeretlerde bulundu.Bir kısmınıda öldürdü.O sırada esir alınan bir Türkmen
kızı,Cengiz Han'ın huzuruna getirildi.Cengiz Han kızın oynamasını emretti.Bu durum karşısında camide
bulunanlar geri çekildi.Bunun üzerine Cengiz Han onların kızın etrafında toplanıp seyretmelerini istedi.
Kimse yerinden kıpırdamadı.Aralarından Deli Devriş diye bilinen birisi Moğolca olarak:
-"Ey gözü dönmüş zalim Cengiz!Sana Buhara'yı teslim etmekle ne büyük hata yaptığımızı anladık.Ölüm
bizim için bir nimet oldu.Bu can artık taşımaya layık değil.Emrini dinlemiyoruz.Sana ve senin askerlerine
lanet olsun!Lanet olsun bize!Biz ki sana şehrin kapılarını açtık" dedi.O anda orada bulunanlar Cengiz
Han'ın üzerine yürüdüler.Moğol muhafızlar etraflarını çevirdiler.Cengiz Han :"Hepsini öldürün" diye
bağırarak orada bulunanları öldürttü.Sonra da:"Bize ilim değil,savaş lazım" diyerek ne kadar eser varsa
hepsinin yakılmasını emretti.
Buhara alev alev yanıyordu.Günlerce süren yangın sonucunda Buhara'nın büyük bir kısmı kül oldu.
ONUN SANKİ NE KADAR ASKERİ VAR?
Cengiz Han,Mahmud Yalvaç adlı bir elçiyi Harzemşah Sultanı Alaeddin Mehmet'e gönderdi.Elçi Cengiz Han'ın şu sözlerini bildirdi:
-"Tanrı batı tarafında bulanan ülkeni bana verdi.Seni oğulluğa kabul ediyorum.Bana tabi olursan ülkene
zarar gelmez..." Bu söz üzerine Alaeddin Mehmet:
-"Sen de bilirsin ki benim ülkem çok geniş.Devletim ne kadar kuvvetlidir!Senin Han'ın kimdir ki,kendisini
benden büyük görür,bana oğlum der.Onun sanki ne kadar askeri var?"deyince Moğol elçisi:
-"Onun askeri seninkine göre,güneş ışığı ile ay ışığının farkı gibidir..." diye cevap verdi.
İKİ ARŞIN TOPRAK BULAMIYORUM
1218 yılında 450 kişilik Moğol ticaret kervanı Harzem ülkesindeki Otrar şehrinde,Otrar valisi Kayır Han İnalcık tarafından yağmalanarak kervandakiler öldürüldü. Cengiz Han, İnalcığın cezalandırılarak,malların bedelinin ödenmesi için harzemşahlara elçilik heyeti gönderdi. Alaeddin Mehmet (Muhammed) bu elçilik heyetini öldürttü.Bunun üzerine Cengiz Han 1219yılında Harzemşahlar üzerine büyük bir ordu ile yürüdü.Harzemşahlar ağır bir yenilgiye uğradı.Sultan Alaeddin Mehmet (Muhammed) kaçmak zorunda kaldı. Moğollar Sultan Mehmet (Muhammed)'in vezirini,küçük oğlunu ve eşini öldürdü.Haberi alan Sultan Mehmet (Muhammed)'e fenalık gelerek yere yığıldı.Bir süre hasta yattı, ölmek üzereydi,ölmeden önce şöyle diyordu: -"Ben bütün bu toprakların sahibiydim.Şimdi mezarımı kazacak iki arşın toprak bulamıyorum!.." Öldüğünde yanında bulunan bir askerin gömleğini kendisine kefen yaptılar...
BÖYLE BİR BELA GÖRÜLMEMİŞTİR
Moğol dehşetine şahit olan İbnu'l-Esir yaşananları şöyle anlatır:-"Dünya yaratıldığından beri böyle bir bela görülmemiştir.Öyle bir bela ki,bütün canlılar ondan zarar
görüyor.En çok zarar görenlerin başında tabi ki Müslümanlar gelmektedir.Eğer biri çıksa dese ki ,Kainat
yaratıldığından bu yana böyle bir bela görülmemiştir,muhakkak ki doğruyu söylemiş olur.Çünkü tarih böyle
bir afeti daha önce kaydetmemiştir."
İNSANLIĞI YOK ETMEKTİ
13.yüzyılın ilk yarısında yaşayan el-Muaffık Moğol dehşetini şöyle anlatıtr:-"Moğol istilası,tarihleri unutturdu ve onların musibeti(felaketi) yer yüzünü doldurdu.Hiç bir halk
şehirlerine girmeyinceye kadar onları tanımaz ve hiç bir asker onlarla karşılaşmayıncaya kadar onları
bilmezdi.Moğol kadınları da çok iyi silah kullanır ve erkekler gibi savaşırlardı.Rastladıkları her eti
yerlerdi.Yaptıkları katliamlarda erkek,kadın ve çoçuk ayrımı yapmazlar tamamını öldürürlerdi.Onların gayesi
insanlığı yok etmekti,yoksa gözleri malda mülkde değildi..."
ALLAH'IN GAZABININ RÜZGARI ESTİ
Harzem'de imam Celaleddin Ali b.Hasan,Moğolların Camileri yağma ettiklerini ve atlarının Kur'an sayfalarını çiğnediklerini görünce,devrin alimlerinden Rukneddin İmam-zade'ye durumu üzüntü ve endişeyle
yakınınca şu cevabı alır:
-"Sus! Allah'ın gazabının rüzgarı esti,onun karşısında duracak güç bizde yoktur."
TANRININ İSTEDİĞİNİ İSTİYORUZ
Konya,Karamanlıların elinde bulunduğu devirde Çelebi hazretleri(Ulu Arif Çelebi),Moğol askerlerini istediği için Karamanlıların canları sıkılıyor ve daima:"Biz sizinle komşu ve sizi sevenlerden olduğumuz halde siz bizi istemiyorsunuz da yabancı Moğol'ları istiyorsunuz" diyorlardı.Bunun üzerine Çelbi de:"Biz dervişleriz.Bizim nazarımız,Tanrı'nın iradesine bağlıdır.O kimi ister ve memleketi kime verirse,biz de onun tarafındayız ve onu isteriz."Şimdi Tanrı,sizi değil,Moğol askerlerini istiyor.Memleketi Selçukluların elinden alıp hain Cengizhanlara verdi"Tanrı mülkünü dilediğine verir."Biz de Tanrının istediğini istiyoruz"dedi.... Kaynak:Ariflerin Menkıbeleri,Ahmet Eflaki,Çeviren Tahsin Yazıcı